Ankara Ceza Avukatı

Ceza davaları, bireylerin özgürlüğünü, itibarını ve geleceğini doğrudan etkileyen karmaşık hukuki süreçlerdir. Ankara Ceza Avukatı olarak, bu hassas süreçte müvekkillerimize kapsamlı hukuki destek sağlamak, haklarını korumak ve en adil sonuçlara ulaşmak için çalışmaktayız. Ankara’nın başkent olarak Türkiye’nin adli merkezi konumunda olması, şehirde faaliyet gösteren ceza avukatlarına özel bir sorumluluk yüklemektedir.

Modern ceza hukukunun karmaşık yapısı ve sürekli güncellenen mevzuat, alanında uzmanlaşmış bir Ankara Ceza Avukatı desteğini zorunlu kılmaktadır. Ceza yargılamasının her aşamasında – soruşturma, kovuşturma, karar ve kanun yolları – nitelikli bir savunma hizmeti sunmak, adil yargılanma hakkının teminatıdır. Bu yazımızda, Ankara’da ceza hukuku alanında sunulan avukatlık hizmetlerini, ceza davalarında savunma stratejilerini ve sürecin etkili yönetimi için bilinmesi gereken temel bilgileri detaylı olarak ele alacağız.

Hukuki Bilgilendirme: Ceza davalarında erken aşamada profesyonel destek almak, savunmanızın güçlü temeller üzerine inşa edilmesini sağlar. Özellikle soruşturma aşamasında yapılabilecek hatalar, ilerleyen süreçlerde telafi edilemeyecek sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, hakkınızda bir soruşturma başladığını öğrendiğiniz anda uzman bir ceza avukatıyla iletişime geçmeniz büyük önem taşımaktadır.

Ankara Ceza Avukatının Rolü ve Hizmetleri

Soruşturma Aşamasında Savunma Desteği

Soruşturma aşaması, ceza yargılamasının ilk ve belki de en kritik evresidir. Bu aşamada Ankara Ceza Avukatı, müvekkiline kapsamlı hukuki destek sağlayarak haklarının korunmasını garanti altına alır. Şüpheli sıfatıyla alınacak ilk ifade sırasında avukatın hazır bulunması, savunmanın temellerinin doğru atılması açısından hayati önem taşımaktadır. Avukat, ifade alma işlemlerinde müvekkiline rehberlik eder, sorgu stratejisini belirler ve hukuki haklarını kullanması konusunda yönlendirir.

Gözaltı sürecinde avukat, müvekkilinin hukuka uygun muamele görmesini sağlar, gözaltı sürelerinin aşılmamasını denetler ve gerekirse tutuklamaya sevk aşamasında etkili bir savunma hazırlar. Tutuklama tedbirine karşı alternatif tedbirlerin (adli kontrol, yurt dışı yasağı gibi) uygulanması için hukuki argümanlar geliştirir. Soruşturma dosyasının incelenmesi, delillerin değerlendirilmesi ve eksik delillerin tamamlanması için talepte bulunulması da bu aşamada avukatın sunduğu önemli hizmetlerdir.

Kovuşturma Aşamasında Savunma Stratejileri

Kovuşturma aşaması, iddianamenin kabulüyle başlayan ve mahkeme önünde yargılamanın gerçekleştiği süreçtir. Bu aşamada Ankara Ceza Avukatı, kapsamlı bir savunma stratejisi geliştirerek müvekkilinin haklarını korur. İlk olarak, iddianamenin detaylı bir analizi yapılır ve savunmanın ana hatları belirlenir. İsnat edilen suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, delillerin hukuka uygunluğu ve ispat gücü, olası hafifletici nedenler ve cezasızlık halleri titizlikle değerlendirilir.

Duruşmalarda avukat, tanıkların dinlenmesi, bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi ve delillerin tartışılması süreçlerinde aktif rol alır. Tanıklara etkili sorular yönelterek çelişkileri ortaya çıkarır, bilirkişi raporlarındaki eksiklikleri ve hataları tespit eder ve karşı argümanlar geliştirir. Savunma tanıklarının dinlenmesi, yeni delillerin toplanması ve bilirkişi incelemesi için talepler hazırlar. Tüm bu süreçte, savunmanın güçlü yönlerini öne çıkararak ve zayıf noktaları stratejik şekilde yöneterek müvekkilinin hukuki menfaatlerini korumayı hedefler.

Kanun Yollarına Başvurma ve Temyiz Süreci

Yerel mahkeme kararının müvekkil aleyhine olması durumunda, Ankara Ceza Avukatı kanun yollarına başvurarak kararın denetlenmesini sağlar. Ankara, Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri gibi üst derece mahkemelerinin bulunduğu bir şehir olarak, bu süreçlerde coğrafi bir avantaj sağlamaktadır. İstinaf başvurusunda, ilk derece mahkemesinin kararındaki maddi ve hukuki hatalar detaylı şekilde ortaya konulur, delillerin değerlendirilmesindeki eksiklikler ve yanlışlıklar vurgulanır.

Temyiz aşamasında ise, istinaf mahkemesinin kararındaki hukuka aykırılıklar tespit edilir ve Yargıtay’ın emsal kararlarına atıfta bulunularak güçlü bir hukuki argümantasyon geliştirilir. Avukat, kanun yolları aşamasında da müvekkilini süreç hakkında bilgilendirir, beklentileri gerçekçi şekilde yönetir ve her türlü hukuki desteği sağlar. Gerektiğinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru gibi olağanüstü kanun yollarına da başvurularak müvekkilin hak arama özgürlüğü en geniş şekilde kullanılır.

Ankara’da Sık Karşılaşılan Ceza Davaları

Kamu Görevlileriyle İlgili Suçlar

Ankara’nın başkent olması ve çok sayıda kamu kurumunun merkezinin burada bulunması nedeniyle, kamu görevlileriyle ilgili suçlar öne çıkmaktadır. Aşağıdaki tablo, bu kapsamda sık karşılaşılan suç türlerini ve savunma yaklaşımlarını göstermektedir:

Suç Türü Yasal Düzenleme Temel Savunma Stratejileri
Görevi Kötüye Kullanma TCK Madde 257 Görevin gereğine uygun davranıldığının ispatı, kastın bulunmadığı, kamu zararının oluşmadığı
Zimmet TCK Madde 247-249 Malın zilyetliğinin devredilmediği, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması
Rüşvet TCK Madde 252-254 Anlaşmanın olmadığı, etkin pişmanlık, suç delilleri ile ilgili itirazlar
İrtikap TCK Madde 250 Zorlama ve ikna unsurunun bulunmadığı, menfaatin talep edilmediği
Resmi Evrakta Sahtecilik TCK Madde 204 Belgenin sahte olmadığı, kastın bulunmadığı, teknik inceleme raporlarına itiraz

Ekonomik ve Mali Suçlar

Ankara’nın ekonomik ve ticari faaliyetlerin yoğun olduğu bir şehir olması, ekonomik ve mali suçlarla ilgili davaları da beraberinde getirmektedir. Aşağıdaki tablo, bu alanda sık karşılaşılan suç türlerini ve savunma yaklaşımlarını göstermektedir:

Suç Türü Yasal Düzenleme Temel Savunma Stratejileri
Vergi Kaçakçılığı VUK Madde 359 Kasıt unsurunun yokluğu, muhasebe hatası, mali müşavirin sorumluluğu
Dolandırıcılık TCK Madde 157-158 Hile unsurunun bulunmadığı, ticari risk, mağdurun gerçeği bildiği
Hileli İflas TCK Madde 161 Ekonomik zorluklar, kasıt unsurunun yokluğu, işlemlerin ticari hayatın olağan akışına uygunluğu
Bankacılık Kanunu’na Muhalefet 5411 S.K. Madde 150-159 Bankacılık faaliyeti sayılmayan işlemler, teknik savunmalar, izin ve yetkiler
Karapara Aklama TCK Madde 282 Öncül suçun ispatlanamaması, meşru kaynaktan geldiğinin ispatı, işlemlerin ticari niteliği

Uyuşturucu Madde ve Organize Suçlar

Büyükşehir olması ve transit geçiş noktalarına yakınlığı nedeniyle Ankara’da uyuşturucu ve organize suçlarla ilgili davalar da yaygındır. Aşağıdaki tablo, bu alanda karşılaşılan suç türlerini ve savunma stratejilerini göstermektedir:

Suç Türü Yasal Düzenleme Temel Savunma Stratejileri
Uyuşturucu Ticareti TCK Madde 188 Kişisel kullanım savunması, arama ve elkoyma işlemlerinin hukuka aykırılığı, teknik takibin usulsüzlüğü
Kullanmak İçin Uyuşturucu Bulundurma TCK Madde 191 Maddenin miktarı, tedavi ve denetimli serbestlik talebi, etkin pişmanlık
Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma TCK Madde 220 Örgütün varlığının ispatlanamaması, hiyerarşik yapının yokluğu, süreklilik unsurunun bulunmadığı
Silahlı Örgüt TCK Madde 314 Örgüt üyeliği için aranan kriterlerin yokluğu, delillerin yetersizliği, etkin pişmanlık

Ankara’da görülen ceza davalarının çeşitliliği, bu alanda uzmanlaşmış bir ceza avukatının önemini ortaya koymaktadır. Her suç türü için farklı savunma stratejileri, delil değerlendirme yöntemleri ve hukuki argümanlar gerekmektedir. Ankara Ceza Avukatı, müvekkilinin karşı karşıya olduğu suçlamanın niteliğine göre en uygun savunma stratejisini belirler ve uygular.

Savunma stratejisi oluşturulurken, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, delillerin hukuka uygunluğu, kişinin ceza sorumluluğunu etkileyen faktörler (yaş, akıl sağlığı, zorunluluk hali, meşru müdafaa gibi) ve olası hafifletici nedenler detaylı şekilde değerlendirilir. Özellikle Ankara’da faaliyet gösteren ve yerel mahkemelerin işleyişine hakim olan bir ceza avukatı, bu değerlendirmeyi daha etkili şekilde yapabilir ve müvekkilinin menfaatlerine en uygun savunmayı geliştirebilir.

Ankara’da Ceza Yargılaması Süreci

Ankara’da ceza yargılaması süreci, Türkiye’nin diğer şehirlerindeki genel prosedürü takip etmekle birlikte, başkent olmanın getirdiği bazı özellikler taşımaktadır. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi gibi yüksek mahkemelerin Ankara’da bulunması, kanun yolları aşamasında avantaj sağlamaktadır. Ayrıca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin (istinaf mahkemesi) yoğun iş yükü, davaların uzun sürmesine neden olabilmektedir. Ankara Ceza Avukatı, bu faktörleri göz önünde bulundurarak savunma stratejisini şekillendirir.

Soruşturma aşaması, Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülür ve bu aşamada şüphelinin ifadesi alınır, deliller toplanır ve gerektiğinde koruma tedbirlerine başvurulur. Ankara’daki ceza soruşturmalarında, özellikle kamu görevlileriyle ilgili suçlarda, soruşturma izni alınması gibi ek prosedürler söz konusu olabilir. Soruşturma sonucunda yeterli şüphe oluşursa iddianame düzenlenir ve kovuşturma aşamasına geçilir.

Kovuşturma aşaması, iddianamenin kabulüyle başlar ve mahkeme önünde yargılama yapılır. Ankara’da, suçun niteliğine göre Asliye Ceza Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesi veya özel yetkili mahkemeler (Vergi Mahkemesi, Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi gibi) davaya bakar. Duruşmalarda deliller tartışılır, tanıklar dinlenir ve savunmalar alınır. Yargılama sonucunda mahkeme, beraat, ceza veya güvenlik tedbiri, davanın düşmesi veya reddi kararlarından birini verir.

Ankara’daki ceza davalarında dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan biri de, davaların süresidir. Mahkemelerin iş yükü nedeniyle, davalar uzun sürebilmektedir. Bu durum, tutukluluk halinin devamı, zamanaşımı riskleri ve adil yargılanma hakkının ihlali gibi sorunları beraberinde getirebilir. Ankara Ceza Avukatı, bu riskleri öngörerek gerekli hukuki başvuruları yapar ve müvekkilinin haklarının korunmasını sağlar.

Önemli Not: Ceza davalarında sürelere dikkat etmek hayati önem taşır. Kanun yollarına başvuru, itiraz, delil sunma gibi işlemler için kanunda belirtilen süreler geçirilirse, hak kayıpları yaşanabilir. Bu nedenle, hakkınızda bir soruşturma veya dava başladığında, vakit kaybetmeden bir ceza avukatına danışmanız gerekir. Ankara’da, özellikle adliyelerin yoğunluğu göz önüne alındığında, sürelerin yakından takibi daha da önem kazanmaktadır.

Etkin Savunma için Delil Toplama ve Değerlendirme

Ceza davalarında başarılı bir savunmanın en önemli unsurlarından biri, etkili delil toplama ve değerlendirme stratejisidir. Ankara Ceza Avukatı, müvekkilinin lehine olabilecek delillerin toplanması, aleyhte delillerin hukuka uygunluğunun denetlenmesi ve tüm delillerin bilimsel ve teknik açıdan değerlendirilmesi için kapsamlı bir çalışma yürütür. Bu süreçte, tanık ifadelerinin alınması, bilirkişi incelemesi talep edilmesi, görüntü ve ses kayıtlarının analizi, olay yeri incelemesi ve teknik takip delillerinin değerlendirilmesi gibi birçok işlem gerçekleştirilir.

Aşağıdaki tablo, ceza davalarında sıkça karşılaşılan delil türlerini ve bunların değerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken hususları göstermektedir:

Delil Türü Değerlendirme Kriterleri Savunmada Dikkat Edilecek Hususlar
Tanık Beyanları Tutarlılık, güvenilirlik, olaya hakimiyet, tarafsızlık Çelişkilerin ortaya çıkarılması, tanığın olayı algılama yeteneği, tanık ile şüpheli/sanık arasındaki ilişki
İletişimin Tespiti (HTS) Hukuka uygunluk, elde ediliş yöntemi, bütünlük Karar gerektiren işlemlerde hakim kararının varlığı, sürelere uygunluk, temel hak ihlali iddiaları
Teknik Takip Delilleri Yasal izin ve kararlar, uygulama süresi, hedef kişiyle sınırlılık Özel hayatın gizliliği ihlali, delil elde etme yönteminin hukuka aykırılığı, teknik manipülasyon ihtimali
Dijital Deliller Bütünlük, değişmezlik, kaynağın belirliliği Adli imaj alınıp alınmadığı, hash değeri kontrolü, uzman incelemesi gereksinimi
Bilirkişi Raporları Uzmanlık alanı, tarafsızlık, bilimsel yöntemler, kapsamlılık Bilirkişinin yetkinliği, raporun çelişkili noktaları, bilimsel geçerlilik, karşı bilirkişi raporu talebi
İtiraf ve İkrarlar Özgür irade, baskı/zorlama yokluğu, tutarlılık İfade alma usulüne uygunluk, müdafi huzurunda alınıp alınmadığı, sonraki beyanlarla tutarlılık

Ankara gibi büyük bir şehirde, delil toplama sürecinde resmi kurumlarla iletişim kurmak, bilirkişi atanmasını sağlamak ve adli mercileri harekete geçirmek için yerel deneyim büyük önem taşımaktadır. Ankara Ceza Avukatı, bu süreçleri etkin şekilde yöneterek müvekkilinin lehine delillerin toplanmasını ve değerlendirilmesini sağlar. Özellikle kamu görevlileriyle ilgili suçlarda veya karmaşık ekonomik suçlarda, delillerin teknik ve hukuki açıdan doğru değerlendirilmesi, savunmanın başarısı için kritik öneme sahiptir.

Delillerin hukuka uygunluğunun denetlenmesi de savunmanın önemli bir parçasıdır. Hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliller, ceza muhakemesinde kullanılamaz ve bunlara dayanarak hüküm verilemez. Ankara Ceza Avukatı, delillerin toplanma sürecindeki hukuka aykırılıkları tespit eder ve bunların dosyadan çıkarılması için gerekli hukuki başvuruları yapar. Örneğin, usulüne uygun olmayan arama işlemleri, hakim kararı olmadan yapılan iletişim tespitleri veya hukuka aykırı şekilde alınan ifadelerin delil olarak kullanılamaması için savunma hazırlar.

Alternatif Çözüm Yolları ve Uzlaşma

Ceza davalarında her zaman klasik yargılama yolunu takip etmek zorunlu değildir. Türk ceza hukukunda, belirli suçlar için alternatif çözüm yolları ve uzlaşma mekanizmaları mevcuttur. Ankara Ceza Avukatı, müvekkilinin durumuna ve davanın niteliğine göre, bu alternatif yolları değerlendirir ve en uygun seçeneği önerir. Bu yaklaşım, müvekkilin daha kısa sürede ve daha az stresle süreci tamamlamasını sağlayabilir.

Aşağıdaki tablo, ceza davalarında başvurulabilecek alternatif çözüm yollarını, bunların uygulanabileceği durumları ve sağladıkları avantajları göstermektedir:

Alternatif Çözüm Yolu Uygulama Alanı Sağladığı Avantajlar
Uzlaştırma Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar, TCK’da belirtilen bazı suçlar (kasten yaralama, hırsızlık, dolandırıcılık vb.) Ceza davasının sona ermesi, sabıka kaydı oluşmaması, hızlı çözüm, mağdurun zararının giderilmesi
Ön Ödeme Yaptırım olarak adli para cezasını veya üst sınırı 3 ay hapis cezasını gerektiren suçlar Kamu davasının açılmaması, sabıka kaydı oluşmaması, sürecin hızlı sonuçlanması
Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Üst sınırı 3 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlar (bazı şartların varlığı halinde) Dava açılmaması, 5 yıllık denetim süresi sonunda soruşturmanın tamamen ortadan kalkması
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması 2 yıl veya daha az süreli hapis/adli para cezasını gerektiren suçlar (bazı şartların varlığı halinde) Hükmün açıklanmaması, 5 yıllık denetim süresi sonunda davanın düşmesi, adli sicile işlenmeme
Etkin Pişmanlık Belirli suçlarda (hırsızlık, uyuşturucu, zimmet, rüşvet vb.) kanunda belirtilen koşullarda Cezada indirim, bazı hallerde cezasızlık, zararın telafisi

Uzlaştırma, ceza adalet sistemimizde giderek daha yaygın kullanılan bir alternatif çözüm yoludur. Bu süreçte, bağımsız bir uzlaştırmacı eşliğinde mağdur ve şüpheli/sanık bir araya gelir ve anlaşma zemini aranır. Anlaşma sağlanması halinde, soruşturma veya kovuşturma sona erer. Ankara Ceza Avukatı, uzlaştırma sürecinde müvekkilini temsil eder, hakları konusunda bilgilendirir ve en avantajlı anlaşma koşullarının oluşturulmasına yardımcı olur.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) ise, belirli koşulların varlığı halinde uygulanabilen ve müvekkil için önemli avantajlar sağlayan bir kurumdur. Bu durumda, mahkeme hükmü kurar ancak açıklamaz ve sanık 5 yıllık denetim süresine tabi tutulur. Bu süre içinde yeni bir suç işlenmezse, dava düşmüş sayılır ve kişinin adli siciline işlenmez. Ankara Ceza Avukatı, HAGB koşullarının oluşup oluşmadığını değerlendirir ve gerekli talepleri mahkemeye sunar.

Alternatif çözüm yolları, klasik yargılama sürecine göre daha hızlı sonuç vermesi, adli sicile işlenmemesi veya daha hafif sonuçlar doğurması gibi avantajlar sağlar. Ancak, her vaka için uygun olan alternatif yolun belirlenmesi, hukuki uzmanlık gerektirir. Ankara Ceza Avukatı, müvekkilinin durumunu ve davanın niteliğini değerlendirerek, en uygun alternatif çözüm yolunu önerir ve bu sürecin başarıyla tamamlanması için gerekli hukuki desteği sağlar.

Sıkça Sorulan Sorular


Ankara’da ceza davalarına bakan mahkemeler, suçun niteliğine ve öngörülen cezaya göre farklılık göstermektedir. Genel olarak, Sulh Ceza Mahkemeleri, Asliye Ceza Mahkemeleri, Ağır Ceza Mahkemeleri ve özel yetkili mahkemeler (Çocuk Mahkemesi, Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi, İcra Ceza Mahkemesi vb.) ceza davalarına bakmaktadır.

Ankara Adliyesi’nde bulunan Sulh Ceza Hakimlikleri, soruşturma aşamasında koruma tedbirlerine karar vermekte, tutuklama, arama, el koyma gibi talepleri değerlendirmektedir. Asliye Ceza Mahkemeleri, genel olarak 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçlara bakarken, Ağır Ceza Mahkemeleri daha ağır cezayı gerektiren suçları (ağır hapis, müebbet hapis vb.) yargılamaktadır.

Ankara’nın başkent olması nedeniyle, bazı özel yetkili mahkemeler de burada bulunmaktadır. Örneğin, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (istinaf mahkemesi), ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı yapılan istinaf başvurularını incelemektedir. Ayrıca, Yargıtay da Ankara’da bulunmakta ve temyiz incelemelerini yapmaktadır. Ankara Ceza Avukatı, davanın niteliğine göre hangi mahkemenin yetkili olduğunu belirler ve savunmayı buna göre hazırlar.


Ceza davalarında sanığın duruşmalara katılımı, genel kural olarak zorunludur. Ancak, bazı istisnai durumlarda ve belirli koşullar altında, sanık duruşmalardan vareste (muaf) tutulabilir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 196. maddesi uyarınca, alt sınırı 5 yıl ve daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda, sanık veya müdafii, sanığın duruşmada hazır bulunmaktan muaf tutulmasını isteyebilir.

Mahkeme, bu talebi kabul ederse, sanığın sorgusu yapılmış olmak kaydıyla, sonraki duruşmalara katılmama izni verebilir. Ancak, mahkeme gerekli gördüğü durumlarda sanığın duruşmada hazır bulunmasına karar verebilir. Ayrıca, son oturumda mutlaka hazır bulunmanız istenebilir. Bunun dışında, bazı önemli duruşmalarda (sorgulama, tanık dinleme, karar duruşması gibi) mahkeme sanığın hazır bulunmasını zorunlu tutabilir.

Sanığın duruşmalardan vareste tutulması, özellikle Ankara dışında yaşayan veya iş yoğunluğu nedeniyle duruşmalara katılmakta zorlanan sanıklar için önemli bir kolaylık sağlar. Ankara Ceza Avukatı, müvekkilini temsilen duruşmalara katılır, savunmayı yapar ve gelişmeler hakkında müvekkilini bilgilendirir. Ancak, savunmanın daha etkili olması ve mahkeme heyetinde olumlu izlenim bırakması açısından, mümkün olduğunca duruşmalara katılmanız avantaj sağlayacaktır.


Kamu görevlileri hakkındaki soruşturmalar, genel ceza soruşturmalarından farklı olarak, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’a göre yürütülür. Bu kanun, kamu görevlilerinin görevleri nedeniyle işledikleri iddia edilen suçlar için özel bir soruşturma prosedürü öngörmektedir.

Soruşturma izni, kamu görevlisinin statüsüne göre yetkili idari amir tarafından verilir. Örneğin, bir ilçe belediye başkanı için vali, bir kaymakam için İçişleri Bakanı soruşturma izni vermeye yetkilidir. Soruşturma izni verilmeden, savcılık doğrudan soruşturma başlatamaz ve kamu görevlisi hakkında dava açamaz.

Soruşturma izni talebi üzerine yetkili makam, gerekli incelemeyi yaparak, soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi yönünde karar verir. Bu karara karşı, ilgililer (şikayetçi, şüpheli) itiraz edebilir. İtiraz, Ankara’da Danıştay, diğer illerde Bölge İdare Mahkemesi tarafından incelenir.

Ankara’da çok sayıda kamu kurumu bulunduğundan, kamu görevlileri hakkındaki soruşturma ve davalar da yaygındır. Ankara Ceza Avukatı, kamu görevlileri hakkındaki soruşturma ve davalarda, 4483 sayılı Kanun’un özel hükümlerini göz önünde bulundurarak savunma stratejisi geliştirir. Soruşturma izni süreciyle ilgili itirazları hazırlar, idari ve adli süreçleri koordineli şekilde yürütür ve müvekkilinin haklarını korur. Görevi nedeniyle suç işlediği iddia edilen bir kamu görevlisiyseniz, soruşturma sürecinin en başında bir ceza avukatından destek almanız büyük önem taşımaktadır.


Ankara’da ceza davalarının süresi, davanın niteliğine, karmaşıklığına, delillerin durumuna ve mahkemelerin iş yüküne bağlı olarak değişiklik gösterir. Genel olarak, basit suçlara ilişkin davalar 6 ay ile 1 yıl arasında sonuçlanabilirken, karmaşık davalar (özellikle organize suçlar, ekonomik suçlar, kamuya karşı suçlar) 2-3 yıl veya daha uzun sürebilir.

Ankara’nın başkent olması ve dava yoğunluğunun fazla olması nedeniyle, davalarda gecikmeler yaşanabilir. Duruşmalar arasındaki süre genellikle 2-3 ay olabilmekte, bu da yargılama sürecinin uzamasına neden olmaktadır. Ayrıca, tanıkların dinlenmesi, bilirkişi incelemesi yapılması, delillerin toplanması gibi işlemler de süreci uzatan faktörlerdir.

Kanun yolları aşaması da dava süresine eklendiğinde, toplam süre daha da uzayabilir. İstinaf incelemesi genellikle 6 ay ile 1 yıl arasında sürerken, Yargıtay’daki temyiz incelemesi de 1-2 yıl sürebilir. Böylece, ilk derece mahkemesindeki yargılama ve kanun yolları aşamaları birlikte düşünüldüğünde, bir ceza davasının kesinleşmesi 3-5 yıl veya daha uzun sürebilir.

Ankara Ceza Avukatı, davadaki gelişmeleri yakından takip ederek, gereksiz gecikmeleri önler ve sürecin mümkün olduğunca hızlı ilerlemesini sağlar. Ancak, adil ve etkili bir savunma için yeterli zamanın ayrılması da önemlidir. Avukatınız, dava sürecinin başında size gerçekçi bir zaman çizelgesi sunacak ve süreç boyunca gelişmeler hakkında sizi bilgilendirecektir.


Tutuklama kararına karşı başvurulabilecek hukuki yollar şunlardır:

1. İtiraz Yolu: Tutuklama kararına karşı 7 gün içinde itiraz edilebilir. İtiraz, kararı veren mahkemeye yapılır ve bir üst mahkeme tarafından incelenir. Örneğin, Sulh Ceza Hakimliği’nin tutuklama kararına karşı yapılan itiraz, numaralandırma sistemine göre belirlenen başka bir Sulh Ceza Hakimliği tarafından incelenir. İtirazda, tutuklama koşullarının (kuvvetli suç şüphesi, kaçma şüphesi, delilleri karartma şüphesi vb.) oluşmadığı, adli kontrol tedbirlerinin yeterli olacağı gibi argümanlar öne sürülür.

2. Tahliye Talepleri: Tutukluluğun devamı sırasında, koşulların değiştiği (delillerin toplanması, kaçma şüphesinin azalması vb.) gerekçesiyle her zaman tahliye talebinde bulunulabilir. CMK’nın 108. maddesi uyarınca, tutukluluğun devamının gerekip gerekmediği en geç 30 günlük sürelerle incelenir. Bu incelemeler sırasında veya bağımsız dilekçelerle tahliye talep edilebilir.

3. Tutukluluğa İtiraz ve Tahliye Taleplerinin Reddi Kararlarına Karşı İtiraz: Tutukluluğun devamına veya tahliye talebinin reddine ilişkin kararlara karşı da 7 gün içinde itiraz edilebilir. Bu itirazlar da bir üst mahkeme tarafından incelenir.

4. Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru: Diğer kanun yolları tüketildikten sonra, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabilir. Bu başvuru, tutuklama kararının verilmesinden veya tutukluluğun devamına ilişkin son kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde yapılmalıdır.

Ankara Ceza Avukatı, tutuklama kararına karşı yapılacak itirazları ve tahliye taleplerini hukuki gerekçelere dayandırarak hazırlar, gerektiğinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapar. Tutukluluk durumu, kişinin özgürlüğünü doğrudan etkileyen bir tedbir olduğundan, bu konudaki hukuki süreçlerin deneyimli bir avukat tarafından yürütülmesi büyük önem taşımaktadır.


Uzlaşma, belirli suçlarda, mağdur ile şüpheli/sanık arasında anlaşma sağlanarak ceza davasının sonlandırılmasını amaçlayan alternatif bir çözüm yoludur. Uzlaşma süreci şu şekilde işler:

1. Uzlaşma Teklifi: Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından taraflara uzlaşma teklifinde bulunulur. Bu teklif, yazılı olarak veya tutanağa geçirilmek suretiyle sözlü olarak yapılabilir.

2. Uzlaştırmacı Görevlendirmesi: Tarafların uzlaşma teklifini kabul etmesi halinde, uzlaştırmacı sıfatıyla bir avukat görevlendirilir. Uzlaştırmacı, taraflarla ayrı ayrı veya birlikte görüşmeler yaparak anlaşma zemini arar.

3. Uzlaşma Görüşmeleri: Uzlaştırmacı, taraflarla iletişime geçerek görüşme tarihlerini belirler ve görüşmeleri yürütür. Bu görüşmelerde, mağdurun zararının giderilmesi, özür dilenmesi, belirli bir miktar paranın ödenmesi, bir hayır kurumuna bağış yapılması gibi çeşitli çözüm önerileri tartışılır.

4. Uzlaşma Raporu: Tarafların anlaşması halinde, uzlaşma konusu, yeri, tarihi, şartları ve edimlerin yerine getirilme şekli bir rapor halinde düzenlenir ve taraflarca imzalanır. Uzlaşma raporunda belirlenen edimin yerine getirilmesi için bir süre öngörülebilir.

5. Hukuki Sonuçlar: Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma aşamasında kovuşturmaya yer olmadığı kararı, kovuşturma aşamasında ise davanın düşmesi kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, soruşturma veya kovuşturmanın sonuçlandırılması bu edimin yerine getirilmesine bağlıdır.

Ankara Ceza Avukatı, uzlaşma sürecinde müvekkiline rehberlik eder, hakları konusunda bilgilendirir ve en avantajlı anlaşma koşullarının oluşturulmasına yardımcı olur. Uzlaşma, geleneksel yargılama sürecine göre daha hızlı sonuç vermesi, adli sicile işlenmemesi ve tarafların karşılıklı tatminini sağlaması bakımından önemli avantajlar sunar. Ancak, uzlaşma teklifinin kabulü veya reddi konusunda karar verirken, bir ceza avukatının rehberliği büyük önem taşımaktadır.


Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinde düzenlenen ve belirli koşullar altında uygulanabilen bir kurumdur. Bu uygulama ile mahkeme, sanık hakkındaki hükmü kurar ancak açıklamaz ve sanığı belirli bir denetim süresine tabi tutar. Bu denetim süresi başarıyla tamamlanırsa, dava düşmüş sayılır ve kişinin adli siciline işlenmez.

HAGB kararı verilebilmesi için aranan koşullar şunlardır:

1. Cezanın Türü ve Miktarı: Sanığa verilen ceza, 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası veya adli para cezası olmalıdır.

2. Sanığın Geçmişi: Sanık daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olmalıdır.

3. Mahkemenin Kanaati: Mahkeme, sanığın kişilik özellikleri, duruşmadaki tutum ve davranışları ile suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alındığında, yeniden suç işlemeyeceği konusunda kanaate varmalıdır.

4. Zararın Giderilmesi: Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zarar, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmelidir.

5. Sanığın Kabul Etmesi: Sanık, HAGB uygulamasını kabul etmelidir. HAGB kararına karşı kanun yollarına başvurulamadığından, sanığın bu kararı kabul etmesi önemlidir.

HAGB kararı verildiğinde, sanık 5 yıllık denetim süresine tabi tutulur. Bu süre içinde kasıtlı bir suç işlenmezse, davanın düşmesine karar verilir. Denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine aykırı davranılması halinde ise, mahkeme hükmü açıklar ve cezanın infazına karar verir.

Ankara Ceza Avukatı, davanın niteliğine göre HAGB koşullarının oluşup oluşmadığını değerlendirir ve gerekli talepleri mahkemeye sunar. HAGB, adli sicile işlenmemesi ve daha sonraki iş hayatını, yurt dışı seyahatlerini, kamu hizmetine girme şartlarını etkilememesi bakımından önemli avantajlar sağlar. Bu nedenle, koşulların oluştuğu durumlarda HAGB talebinde bulunmak, savunma stratejisinin önemli bir parçasıdır.


Ankara’da ceza avukatı ücretleri, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ücretlendirmeyi etkileyen temel faktörler şunlardır:

1. Davanın Karmaşıklığı ve Niteliği: Basit suçlar için açılan davalarla, karmaşık ticari veya organize suç davaları arasında ücret farkı olması doğaldır. Davanın gerektirdiği iş yükü, araştırma ve inceleme süresi arttıkça ücret de artabilir.

2. Avukatın Deneyimi ve Uzmanlığı: Ceza hukuku alanında uzun yıllar deneyime sahip, özellikle belirli suç türlerinde uzmanlaşmış avukatların ücretleri daha yüksek olabilir. Ankara’da, özellikle kamu hukuku ve ekonomik suçlar gibi alanlarda uzmanlaşmış avukatlar bulunmaktadır.

3. Asgari Ücret Tarifesi: Türkiye Barolar Birliği her yıl asgari ücret tarifesi yayımlar. Bu tarife, avukatlık ücretinin alt sınırını belirler. Avukatlar, bu tarifenin altında ücret talep edemez, ancak üzerinde anlaşabilirler.

4. Ücretlendirme Modeli: Ceza davalarında genellikle maktu ücret (sabit ücret) veya aşamalı ödeme modeli uygulanır. Maktu ücrette, davanın tamamı için tek bir ücret belirlenir. Aşamalı ödemede ise, soruşturma, kovuşturma, istinaf, temyiz gibi her aşama için ayrı ücret belirlenir.

5. Masraflar: Avukatlık ücretine ek olarak, dava harçları, bilirkişi ücretleri, tanık giderleri, ulaşım masrafları gibi ek masraflar da olabilir. Bu masrafların kimin tarafından karşılanacağı, avukatlık sözleşmesinde belirtilmelidir.

Ankara Ceza Avukatı ile çalışmaya başlamadan önce, ücret konusunu netleştirmek ve yazılı bir avukatlık sözleşmesi yapmak önemlidir. Bu sözleşmede, ücretin miktarı, ödeme koşulları, ek masrafların nasıl karşılanacağı gibi konuların açıkça belirtilmesi, ileride yaşanabilecek anlaşmazlıkları önler. Unutulmamalıdır ki, ceza davalarında profesyonel bir hukuki destek almak, özgürlüğünüz, itibarınız ve geleceğiniz için yapacağınız en önemli yatırımlardan biridir.

Neden Ankara Ceza Avukatı Tercih Etmelisiniz?

Ceza davalarında profesyonel hukuki destek almanın önemi tartışılmazdır. Özgürlüğünüzü, itibarınızı ve geleceğinizi doğrudan etkileyen bu süreçte, deneyimli bir Ankara Ceza Avukatı ile çalışmak, haklarınızın en iyi şekilde korunmasını sağlayacaktır.

Ankara’nın başkent olması ve adli kurumların yoğunluğu, bu şehirde faaliyet gösteren ceza avukatlarına özel bir deneyim kazandırmaktadır. Özellikle Yargıtay, Anayasa Mahkemesi gibi yüksek mahkemelerin Ankara’da bulunması, kanun yolları aşamasında önemli bir avantaj sağlar. Ankara ceza avukatları, bu mahkemelerin içtihatlarını ve çalışma prensiplerini yakından takip ederek, müvekkillerine daha etkili bir temsil sunabilirler.

Her ceza davası kendine özgü özellikler taşır ve bu özelliklere göre özel bir savunma stratejisi gerektirir. Ankara Ceza Avukatı, müvekkilinin durumunu detaylı şekilde değerlendirerek, davanın niteliğine en uygun savunma stratejisini belirler ve uygular. Delillerin toplanması ve değerlendirilmesi, tanıkların dinlenmesi, bilirkişi raporlarının incelenmesi ve yasal süreçlerin takibi gibi tüm aşamalarda profesyonel destek sağlar.

Ceza davalarında savunma, ilk soruşturma aşamasından başlayarak yürütülmesi gereken kapsamlı bir süreçtir. Erken aşamada profesyonel destek almanız, haklarınızın korunması ve adil bir yargılama sürecinin sağlanması açısından büyük önem taşır. Özellikle soruşturma aşamasında yapılacak hatalar, ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir.

Sonuç olarak, Ankara’da ceza hukuku alanında uzmanlaşmış, yerel mahkemelerin ve yüksek mahkemelerin işleyişine hakim, güncel mevzuat ve içtihatları takip eden bir ceza avukatı ile çalışmak, bu zorlu süreçte size güven ve güç verecektir. Ankara Ceza Avukatı olarak, her aşamada yanınızda olmak, haklarınızı korumak ve hukuki menfaatlerinizi en iyi şekilde savunmak için profesyonel destek sunmaktayız.



ankara avukat